Oysa vebal ne ağır bir yüktür.


İnsanların başkalarının hesapları ve çekişmeleri uğruna, neleri feda ettiklerini, kimleri kırdıklarını ve ne tür veballerin altına girdiklerini gördükçe hayret ediyorum.Oysa vebal ne ağır bir yüktür.
Üzerinden belirli bir vakit geçtikten sonra her şey unutulacak eminim, tıpkı mısır gibi yada suriye yada gezi gibi. Bizim için sıcaklığını ve sosyal medyada ki popülerliğini kaybeden herşeyi rafa kaldırıp yeni popüler konular arayacağız.
Biz bunları yaparken dünya kendi seyrinde olacak, bir gönül kırmamışsak kırmamış olacağız mesela, üşüyen birinin yine tek derdi ince olan montu olacak, fakirin ise fakirlik. Kimileri dağlarda yol alacak, kimileri sosyal medyada boğulacak. Yapılan iyilik yapanın yanına kar kalacak, kötülükler ise elbet bir gün ortaya çıkacak.
Afgan bir kadın onaltısında öldürülen oğluna yanacak mesela, meksikalı bir baba uyuşturucu kullanan oğlu için ağlayacak, taylandlı bir kız çocuğu sokaklarda satılacak, kongolu bir çocuk bizlerin hiç kafasına takmadığı bir hastalık yüzünden yitip gidecek belki, anne babası ellerini gökyüzüne açıpta ağlayacak.
Kimileri ise hala bir metni okurken ilk önce kimin yazdığına bakacak, bunların kendi vebali olmadığıyla avutacak kendini.Benim görüşüm diye kandıracak kendini başkalarını ezberden tekrarlarken.Dünyanın diğer yanına ucuz televizyon, bilgisayar için uzanan ellerimiz,kardeşleri(miz) için çaresiz kalacak, yada bir iki bağırtı çağırtı ve paylaşımla savuşturulacak vicdanının sesini, kendimizi kandırmanın verdiği rahatlıkla diğer gündemlere geçeceğiz.
Yapılan iyiliğin yanında durmak, haksızlığın ise karşısında olmak lazım elbette, ama bunların hepsini başkasının aklıyla değilde, bize bahşedilenlerle yapmalıyız. Başka fikirler, görüşler, bakış açıları sahiplenilmeli, benimsenilmeli ama "ÖlüRÜm YoLUna" tarzında bir arabesklikle değil. Aksi halde pireler için nice yorganlar yakılacak, onların dumanıyla yıllar yılı puslu kalacak hava. İnsanlar yine yığın olarak anılacak.
Yaşadıysak, yaşadık sayacağız.

Fotoğraf Bişkek'den Nisan 2010 Olaylarının hemen sonrasından.

6 comments

18 Aralık 2013 15:16

Zaman diyor bazıları her şeyin ilaci, inancini korumak ve dik durmak olmali şimdilerde amaç. . Vebal işi zor valla...yükleri ağır kimisinin öte tarafa giderken. .. sabır. .. sabır. .. sabır. .

18 Aralık 2013 19:02

vebal vicdanın kardeşidir, vicdanı olanın hissiyatındadır. kötünün düşmanı nefsin en duru yanıdır.yine çok güzel yazmışsınız.sonumuz hayrolsun

18 Aralık 2013 19:30

Sayfamda çekiliş var ilginizi çekermi?sevgilierimle
http://yusuflayiz.blogspot.com/2013/12/cekilise-davetlisiniz.html

18 Aralık 2013 20:32

Geceleri uykyları kaçıracak derecede ızdırap lazım bize... Ama inanın bu söylediklerinizi defalarca duysak, belki okusak, hatta yazsak da (sizi tenzih ederim) hakikate nasıl dökeriz, kalbimizden içeri sokup devamlı orda dursun etkisini kaybetmesin diye üzerine nasıl kilit vururuz bilmiyorum...

Ne kadar güzel anlatmışsınız....
gönüller daralıyor inşirah Ya Rabbi....

sule
23 Aralık 2013 17:23

hocam epeydır zıyaret edemıyordum sızı aktıvıteler nar tanesı gıbı torunlar...her gun mutlaka aksama ulasıyor allah sızın gıbı hakkını verenlerden etsın ınsallah.mesafeler hıc hukmunde merkezde ınsan ve yasadıkları olunca degılmı bunu cok guzel dıle getırmıssınız gercekten.okurken sorguladım aynı zamanda kendımı acaba ların sayısı arttı zıhnımde.olması gerekenı de hatırlamıs oldum bıkez daha allah razı olsun sızden.rabbım topyekun ınsanımızı ınsanlıgı sahıl_ı selamete erdırsın ınsallah

Yorum Gönder

Teşekkürler

.
Etkaca