Etka'ca Hayvan Sevgisi

Bişkek'te son bir haftadır hava gerçekten çok soğuktu, geliyorum, geldim diyen kış sonunda tam anlamıyla geldi. İlk kar düşeli bir ay kadar zaman geçti ama güneşli günler bize kışı unutturmuştu, ta ki hafta başına kadar.
-18 dereceleri görünce kendimize geldik :) şöyle bir titredik, öksürmeye başladık, derken çok şükür toparladık.


Hafta sonu hava yine soğuktu ama en azından güneş vardı.Sıkı sıkı giyindik, güzelinden iki paket çekirdek yaptırıp sincap ve güvercin dostlarımızı ziyarete gittik.Etka güvercinlerin seri hareketlerinden ilk başta biraz korksada çabuk alışıp getirdiği hediyeleri taktim etti.


Bir güvercin iki oldu, derken üç, dört...
Bişkek'de parklar Türkiyedeki gibi çok büyük değil, ama insanlar sanki biraz daha fazla sahip çıkıyorlar, mesela bi ağaç keseni mahkemeye verebiliyorlar.Bu sebeple parklar bakımsızda olsa daha yeşil, ve bol sincaplı.


 Sonra ağaçlara takılan pet şişelere çekirdek koyup beklemeye başladık, daldan dala uçup hızlıca yanımıza kadar geldiler, ilk başta biraz çekingen, ama sonraları alıştık.


Annemiz ilk başlarda Etka hayvanları sevsin, ama uzaktan sevsin derken...


Babamıza uyup iyice yaklaştık.
Bu sayede annemizde artık çok sevdiği ama koktuğu hayvanlara yaklaşabiliyor.


Soğuk kış gününden hem bize verileni paylaştık, hemde biraz üşüdük ama haftanın stresini atmış olduk.
Baba'ca.
Çocukların çoğu artık hayvanları sadece yastıklarının kenarlarında ki oyuncaklardan tanıyor, bizlerse oyuncakçılardaki pofuduk raflardan.Ucuza alıp, çocuklarımızın eline veriyoruz, sarılayım, sürükleyim derken hayatlarında belkide sadece bir meta olarak yer ediyor, alınan, satılan eskidiyse atılan.
Belki de bu yüzden "Yeryüzünde yürüyen hiçbir hayvan ve iki kanadıyla uçan hiçbir kuş yoktur ki, (onlar da) sizin gibi birer ümmet olmasınlar...." mealiyle başlayan ayeti kerimedeki ince noktayı kaçırıyoruz.
Belki de bu yüzden bize en başından verilen merhameti git gide kaybediyor ve televizyonda çocuklarımız yaşındaki "diğer çocukların" acılarına ortak olamıyoruz.

3 comments

26 Kasım 2012 19:15

blogunuz cok tatlıymıs:) Etka tabi daha tatlı! Yaz kış sıcak soguk demeden dısarı cıkma taraftarıyım ben de. Ne guzel o sincaap bayıldım bu aktiviteye, hayvan sevgisi asilamaya!

26 Kasım 2012 21:50

Nazlıcım cok tesekkur ederiz guzel görüşlerin icin.
Valla Bişkek te sicak havayı bulmak istersek 5 ay evden çıkmamamız lazım:)
Soğuk falan çıkıyoruz ama sarıp sarmalarım bir guzel Etka'yı.
Hasta falan olur diye de elim yüreğimde ( Allah Korusun)
Aslında 4 ayaklı her canlıdan korkan biri olarak Oglum hayvanlardan korkmasın benim icin yeterli ama babamiz sever oğluna da sevdirir:))
Bekleriz yine:))

26 Kasım 2012 22:43

maaslalah cok tatlısınız. bız kısın degıl de yazın parkta cok uvercın kovalamıstık ama kısın guvercın kovalamak ve yem vermek ayrı bır hayvan sevgısı ornegı cunku malum kuslar kıs aylarında besın bulmakta sıkıntı cekıyorlar. bız d ebu konuda bır kıtap okuyoruz son gunlerde dısarı cıktıgımız da ben de kus yemı gıbı bırseyler alıp yusufa kusları beslemesını gostersem ıyı olur.bu rada sıncap da cok guzelmıs bız de sıncap kovaldık da kahverengı ıdı sızınkı möaasallah beyaz beyaz hıc gormemıstım.

Yorum Gönder

Teşekkürler

.
Etkaca